Zeytinyağı Kültürü Geçmişi II - Kutsama, Parfüm, İlaç ve Kozmetik Malzemesi
15-04-2025
11:30

Fotoğraf; Pişmiş topraktan yapılma üzengi kulplu Miken kabı, boyut 8,5 × 12,7 × 12,3 cm, M.Ö 13. yüzyıl, yağ veya şarap depolamak/taşımak için kullanılıyordu, çift üzengiye benzeyen iki bağlı kulpun konfigürasyonundan türemiştir, kaynak. Form ilk olarak M.Ö. 16. yüzyılda Girit'teki Minos seramiklerinde ortaya çıktı, ancak Geç Tunç Çağı'nın sonunda yapılan en karakteristik Miken çanak çömlek türlerinden biri haline geldi.
İlk kokulu merhemlerin, Neolitik Çağ’da (M.Ö. 7000-4000), zeytin ve susam yağı ile kokulu bitkilerin karıştırılmasından elde edildiği düşünülüyor. Bu iddia, her ne kadar kanıtlanamamış olsa da, olgunlaşmamış zeytinden elde edilen zeytinyağının ilk kullanım alanının, güzel kokmak amaçlı merhem/antik parfüm üretimi olabileceğini düşündürüyor. Kokuyu hapsetme ve bozulmama özelliği olan zeytinyağının, günlük kullanımda vücuda ve saçlara hoş koku vermesi amacıyla kullanıldığı düşünülüyor. Parfüm üretimine ait en eski arkeolojik bulgu Irak'ın kuzeyindeki Tepe Gawra bölgesine aittir. Bölge zeytin ağacının evcilleştirilip tarımının yapılmaya başladığı coğrafyadır. Musul şehrinin kuzeydoğusundaki bu alanda yapılan kazılarda M.Ö. 5000 yılının sonuna tarihlenen seramik kaplar ve distilasyon cihazları bulunmuş.
Tarihin kayda geçmiş ilk kimyageri/parfüm ustası Asur sarayındaki Tappūtī-Bēlet-ekalle (sarayın hanımının yardımcısı, parfüm yapan kadın, olasılıkla bir tür saray personeli ünvanı) isimli bir kadındır. Kelime parfümlü yağ yapımında kullanılan malzeme listesini içeren bir çivi yazısı tabletinde geçer, M.Ö. 1200 yıllarında yaşadığı ve damıtma işi ile ilgili kayda geçmiş ilk belge olarak kabul ediliyor. Tabletlerde Asur sarayında başka kadın parfümcülerin de bulunduğu anlaşılmış ama isimleri tam anlaşılamamıştır. Tablette tasvir edilen koku, bitkisel maddelerin bir dizi yağ ve su işlemiyle ıslatılmasıyla oluşturulan aromatik bir merhemdir.
Zeytin çekirdeği fosili eski çağ mezarlarında ortaya çıkartılan arkeolojik bulgulardan biri olarak zeytin ağacının ve zeytinyağının kutsallığı ile ilişkilidir. Cenaze ritüellerinde ve tapınaklarda tanrılar için hazırlanan sunularda kullanıldığına dair birçok arkeolojik bulgu, kutsal kitap metinleri ve mitolojik hikâyeler mevcut.
Kadim zamanlarda dinsel ritüellerde kullanılan merhemlerin içeriğinde zeytinağı ile birlikte badem yağı, susam yağı ve hint yağı gibi kokuyu muhafaza etme özelliği olan yağlar kullanıldığı düşünülüyor. Tapınaklardaki ilah heykellerinin önünde bulunan beyaz mermer kaplarda muhafaza edilen bu merhemlerin rahipler tarafından heykelleri parlatmak, ortama hoş bir koku vermek ve içeri giren cemaate kutsal bir atmosferdeymiş gibi hissettirmek için kullandığına inanılıyor. Ayrıca kutsama ayinlerinde kullanılan bir malzeme olduğu düşünülüyor.
Zamanla merhemler dini amaç dışında da kullanılmaya başlanır, bunun en erken örneklerine, en ünlüsü Ebers ve Smith papirüsü olan Antik Mısır tıp içerikli el yazmalarıdır. Kimine göre tariflerin M.Ö. 2500 yıl öncesine dayanan bir geçmişi vardır. "Kadim reçete" olarak nitelendirebilinecek ilaç tarifleri ile cilt sağlığı için kullanılan kozmetik yapım tarifleri içerirler. Tariflerde tuz gibi anorganik mineraller yanında bitki ve hayvanların çeşitli kısımlarının etkin madde olarak işlev gördüğü, su, zeytinyağı, balmumu, keten tohumu yağı, çam terebentini, yün yağı (lanolin) gibi maddelerinde taşıyıcı ortam olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
Kadınların kozmetik amaçlı zeytinyağı kullanımı alışkanlığının kadim Anadolu medeniyeti halklarının tümünde olduğu düşünülüyor. Kadim Yakın Doğu toplumları arasında kültürel etkileşimlerin başladığı M.Ö. 3000'li yıllarda, Verimli Hilal bölgesindeki Mezopotamya halkları (Sümerler, ardından Asurlular, sonrasında Babilliler ile Akadlar) ile Anadolu halklarının (Hurriler ve Hititlilerin) ortak destan kahramanı olan Gılgamış'ın ölümsüzlük arayışı maceralarında, kadınların hoş kokulu yağlar sürdüğünden bahsedilir. Kil tabletlerde "yağ" olarak çevirisi yapılan nesnenin içindeki malzemelerden birinin zeytinyağı olma olasılığı yüksektir. Bundan dolayı yağ ya da zeytinyağı sürünme alışkanlığının Antik Yunan'dan önce Anadolu'daki soylular arasında yaygın olduğu düşünülüyor. Zeytin tarımı ve zeytinyağı üretimi Asur'lular döneminde artış gösterir, M.Ö. 1950-1750 döneminde, Mezopotamya'dan Anadolu içlerine ticaret kolonileri faaliyeti yürüten Asurlu tüccar aileler yoluyla kültürel etkileşim de hızlanacaktır.
Antik Mısır medeniyetinde, cenaze törenlerinde cesedin bedeni zeytinyağı ile ovulur ve boynuna zeytin dallarından yapılma çelenkler yerleştirilir. XX. Sülalenin mumyaları (Günümüzden 1200 ila 1090 yıl önce) örülmüş zeytin dalları ve taçlarla süslenmiştir. Antropologlara göre, ölen bir topluluk üyesinin bedenini olduğu gibi bırakmak yerine, onu gömmeyi tercih etmek, tarih öncesi zamanlardan kalma bir davranıştır, bizi diğer insansı yakın atalarımızdan ayırt eden en eski aksiyondur. Çocuk yaşta ölen kadim Mısır’ın ünlü firavunu Tutankamon zeytin dallarından yapılmış bir taç ile resmedilmiştir. M.Ö. 2500 yılında inşa edilen, en eski firavun piramidi Sakkara'nın duvarlarında zeytin sıkma işlemini tasvir eden figürler bulunmuştur. Bununla birlikte antik Mısır medeniyetinde zeytin yetiştiriciliğinin ne kadar yaygın olduğu konusu tartışmalıdır, bölgede zeytinyağı elde etme yöntemleri ile ilgili yeterli arkeolojik bulguya ulaşılamamıştır. Arkeolojik tabletlerde zeytinyağının Antik Mısır'a Filistin ve Suriye’den ithal edildiğine dair bulgular mevcuttur. Güzel kokmak için en çok kullanılan yağın aegyptiaca tohumlarından preslenen Balanos yağı olduğu anlaşılmıştır, taze çiğ zeytinyağı ve badem yağının daha az tercih edildiği düşünülmektedir, bunun nedeni ihraç edilen bir meta olarak bu iki yağın daha az bulunması olabilir.
Bu tarihsel süreçde merhem ve kokulu yağ kaplarının üretiminde büyük artışın ortaya çıktığı arkeolojik bulgular ile de desteklenmiştir; Kıbrıs’taki Pyrgos kentinde bulunan M.Ö. 1800 yıllarına tarihlenen Erken Orta Tunç Çağı'na ait bir parfüm distilasyon atölyesi.
Tarih sahnesine sonradan çıkmış, kökleri Mısır, Fenike ve Anadolu medeniyetleri ile bağlantılı olan kadim Yunan toplumunda da "Kutsal" düşüncesi sosyal ve siyasal düzenin her zaman tam merkezindeydi. Helenistik mezarlarda ortaya çıkarılan buluntulardan biri "unguentarium" (güzellik merhemi ya da kokusu kabı) isimli küçük toprak kaplardır. İçine zeytinyağı ve güzel kokulu yağlar ile gözyaşının konulduğu biliniyor.
Afrodit ince tenini güzelce yıkar,
İlk kokulu merhemlerin, Neolitik Çağ’da (M.Ö. 7000-4000), zeytin ve susam yağı ile kokulu bitkilerin karıştırılmasından elde edildiği düşünülüyor. Bu iddia, her ne kadar kanıtlanamamış olsa da, olgunlaşmamış zeytinden elde edilen zeytinyağının ilk kullanım alanının, güzel kokmak amaçlı merhem/antik parfüm üretimi olabileceğini düşündürüyor. Kokuyu hapsetme ve bozulmama özelliği olan zeytinyağının, günlük kullanımda vücuda ve saçlara hoş koku vermesi amacıyla kullanıldığı düşünülüyor. Parfüm üretimine ait en eski arkeolojik bulgu Irak'ın kuzeyindeki Tepe Gawra bölgesine aittir. Bölge zeytin ağacının evcilleştirilip tarımının yapılmaya başladığı coğrafyadır. Musul şehrinin kuzeydoğusundaki bu alanda yapılan kazılarda M.Ö. 5000 yılının sonuna tarihlenen seramik kaplar ve distilasyon cihazları bulunmuş.
Tarihin kayda geçmiş ilk kimyageri/parfüm ustası Asur sarayındaki Tappūtī-Bēlet-ekalle (sarayın hanımının yardımcısı, parfüm yapan kadın, olasılıkla bir tür saray personeli ünvanı) isimli bir kadındır. Kelime parfümlü yağ yapımında kullanılan malzeme listesini içeren bir çivi yazısı tabletinde geçer, M.Ö. 1200 yıllarında yaşadığı ve damıtma işi ile ilgili kayda geçmiş ilk belge olarak kabul ediliyor. Tabletlerde Asur sarayında başka kadın parfümcülerin de bulunduğu anlaşılmış ama isimleri tam anlaşılamamıştır. Tablette tasvir edilen koku, bitkisel maddelerin bir dizi yağ ve su işlemiyle ıslatılmasıyla oluşturulan aromatik bir merhemdir.
Zeytin çekirdeği fosili eski çağ mezarlarında ortaya çıkartılan arkeolojik bulgulardan biri olarak zeytin ağacının ve zeytinyağının kutsallığı ile ilişkilidir. Cenaze ritüellerinde ve tapınaklarda tanrılar için hazırlanan sunularda kullanıldığına dair birçok arkeolojik bulgu, kutsal kitap metinleri ve mitolojik hikâyeler mevcut.
Kadim zamanlarda dinsel ritüellerde kullanılan merhemlerin içeriğinde zeytinağı ile birlikte badem yağı, susam yağı ve hint yağı gibi kokuyu muhafaza etme özelliği olan yağlar kullanıldığı düşünülüyor. Tapınaklardaki ilah heykellerinin önünde bulunan beyaz mermer kaplarda muhafaza edilen bu merhemlerin rahipler tarafından heykelleri parlatmak, ortama hoş bir koku vermek ve içeri giren cemaate kutsal bir atmosferdeymiş gibi hissettirmek için kullandığına inanılıyor. Ayrıca kutsama ayinlerinde kullanılan bir malzeme olduğu düşünülüyor.
Zamanla merhemler dini amaç dışında da kullanılmaya başlanır, bunun en erken örneklerine, en ünlüsü Ebers ve Smith papirüsü olan Antik Mısır tıp içerikli el yazmalarıdır. Kimine göre tariflerin M.Ö. 2500 yıl öncesine dayanan bir geçmişi vardır. "Kadim reçete" olarak nitelendirebilinecek ilaç tarifleri ile cilt sağlığı için kullanılan kozmetik yapım tarifleri içerirler. Tariflerde tuz gibi anorganik mineraller yanında bitki ve hayvanların çeşitli kısımlarının etkin madde olarak işlev gördüğü, su, zeytinyağı, balmumu, keten tohumu yağı, çam terebentini, yün yağı (lanolin) gibi maddelerinde taşıyıcı ortam olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
Kadınların kozmetik amaçlı zeytinyağı kullanımı alışkanlığının kadim Anadolu medeniyeti halklarının tümünde olduğu düşünülüyor. Kadim Yakın Doğu toplumları arasında kültürel etkileşimlerin başladığı M.Ö. 3000'li yıllarda, Verimli Hilal bölgesindeki Mezopotamya halkları (Sümerler, ardından Asurlular, sonrasında Babilliler ile Akadlar) ile Anadolu halklarının (Hurriler ve Hititlilerin) ortak destan kahramanı olan Gılgamış'ın ölümsüzlük arayışı maceralarında, kadınların hoş kokulu yağlar sürdüğünden bahsedilir. Kil tabletlerde "yağ" olarak çevirisi yapılan nesnenin içindeki malzemelerden birinin zeytinyağı olma olasılığı yüksektir. Bundan dolayı yağ ya da zeytinyağı sürünme alışkanlığının Antik Yunan'dan önce Anadolu'daki soylular arasında yaygın olduğu düşünülüyor. Zeytin tarımı ve zeytinyağı üretimi Asur'lular döneminde artış gösterir, M.Ö. 1950-1750 döneminde, Mezopotamya'dan Anadolu içlerine ticaret kolonileri faaliyeti yürüten Asurlu tüccar aileler yoluyla kültürel etkileşim de hızlanacaktır.
Antik Mısır medeniyetinde, cenaze törenlerinde cesedin bedeni zeytinyağı ile ovulur ve boynuna zeytin dallarından yapılma çelenkler yerleştirilir. XX. Sülalenin mumyaları (Günümüzden 1200 ila 1090 yıl önce) örülmüş zeytin dalları ve taçlarla süslenmiştir. Antropologlara göre, ölen bir topluluk üyesinin bedenini olduğu gibi bırakmak yerine, onu gömmeyi tercih etmek, tarih öncesi zamanlardan kalma bir davranıştır, bizi diğer insansı yakın atalarımızdan ayırt eden en eski aksiyondur. Çocuk yaşta ölen kadim Mısır’ın ünlü firavunu Tutankamon zeytin dallarından yapılmış bir taç ile resmedilmiştir. M.Ö. 2500 yılında inşa edilen, en eski firavun piramidi Sakkara'nın duvarlarında zeytin sıkma işlemini tasvir eden figürler bulunmuştur. Bununla birlikte antik Mısır medeniyetinde zeytin yetiştiriciliğinin ne kadar yaygın olduğu konusu tartışmalıdır, bölgede zeytinyağı elde etme yöntemleri ile ilgili yeterli arkeolojik bulguya ulaşılamamıştır. Arkeolojik tabletlerde zeytinyağının Antik Mısır'a Filistin ve Suriye’den ithal edildiğine dair bulgular mevcuttur. Güzel kokmak için en çok kullanılan yağın aegyptiaca tohumlarından preslenen Balanos yağı olduğu anlaşılmıştır, taze çiğ zeytinyağı ve badem yağının daha az tercih edildiği düşünülmektedir, bunun nedeni ihraç edilen bir meta olarak bu iki yağın daha az bulunması olabilir.
Bu tarihsel süreçde merhem ve kokulu yağ kaplarının üretiminde büyük artışın ortaya çıktığı arkeolojik bulgular ile de desteklenmiştir; Kıbrıs’taki Pyrgos kentinde bulunan M.Ö. 1800 yıllarına tarihlenen Erken Orta Tunç Çağı'na ait bir parfüm distilasyon atölyesi.
Tarih sahnesine sonradan çıkmış, kökleri Mısır, Fenike ve Anadolu medeniyetleri ile bağlantılı olan kadim Yunan toplumunda da "Kutsal" düşüncesi sosyal ve siyasal düzenin her zaman tam merkezindeydi. Helenistik mezarlarda ortaya çıkarılan buluntulardan biri "unguentarium" (güzellik merhemi ya da kokusu kabı) isimli küçük toprak kaplardır. İçine zeytinyağı ve güzel kokulu yağlar ile gözyaşının konulduğu biliniyor.
Afrodit ince tenini güzelce yıkar,
Sonra kokulu yağlarla ovalayıp bedenini, uzanır.
Hesiodos, İşler ve Günler, M.Ö. 8. yüzyıl.
Hesiodos, İşler ve Günler, M.Ö. 8. yüzyıl.
"...adaklarla sığınıyorlardı ona
Hayvan resimleriyle, güzel kokan yağlarla..."
Arınmalar, Empedokles (M.Ö. 495 – 435, hekim, filozof, şair)
Arınmalar, Empedokles (M.Ö. 495 – 435, hekim, filozof, şair)

Unguentarium; fusiform (iğsi, su damlası) formda toprak kap, yaklaşık 16 cm, boyun ve gövdenin birleştiği noktada onarım görmüş, bulunduğu yer Türkiye, kaynak.
Antik Helen ozanı, o devrin peygamberi Homeros'un yazdığına inanılan İlyada ve Odysseia isimli destanlarda cenaze ritüelinin anlatıldığı bölümlere bakalım;
Kaynayınca tunç kazanın içindeki su,
Yıkadılar ölüyü, parlak bir yağ sürdüler ölüsüne
Dokuz yıllık kokulu bir merhemle doldurdular yaralarını,
Sonra yatırdılar ölüyü yatağa.
Homeros, İlyada XVIII, (Patroklos'un cenaze törenleri).
Kahraman erkek soyluların atlarına bile kokulu yağ sürülür;
Yitirdiler yumuşak elli şanlı sürücülerini
Homeros, İlyada XVIII, (Patroklos'un cenaze törenleri).
Kahraman erkek soyluların atlarına bile kokulu yağ sürülür;
Yitirdiler yumuşak elli şanlı sürücülerini
Yıkamıştı onların bedenlerini ak suda
Nice kokulu yağlar akıtmıştı yelelerinden aşağıya.
Homeros, İlyada XVIII, (Patroklos'un cenaze törenleri).
Kahramanların atlarını yağlama kültürü uzun süre devam etmiş görünüyor; Osmanlı Devleti’nde padişah ve padişah sarayına âit olan ahırlarda at ve develerin yağlandığı, Midilli zeytinyağı kaynaklarının bu işe ayrıldığı biliniyor.
At üzerindeki soylu erkek kahramanlar ile insan biçimli pagan tanrılarının maceralarını dillendiren Homeros'un tek bir kişi olmadığına inanılıyor. M.Ö. 6. yüzyılın ortalarında Ege Denizi kıyılarındaki sözlü hikaye anlatma geleneğinin birden fazla kişi tarafından yazıya geçirildiği üzerinde görüşbirliği mevcut.
Şehir devletlerin ortaya çıkışı ile zeytinyağı, öncelikle kent soylu kadınların kullandığı kozmetik ürünlerde kullanılan bir malzeme olmuş. Parfüm yapımında kokulu bitkileri/çicekleri karıştırmak, cilde sürülmesini kolaylaştırmak ve kokuyu sabitlemek amacıyla -bozulmayan ve kokuyu içinde hapsetme özelliği olan- zeytinyağı veya badem yağı kullanıldı. Roma dönemine doğru, bilgi birikimi ile gelişen yeni üretim teknikleri, zeytinyağının arzını arttıracaktır. Teknik bilgi ve zanaatkarlığın gelişmesiyle toprak kaplar yanında cam kaplar da aynı amaçla kullanılmaya başlanır.
Girit kazılarında ele geçen linear B yazıtlarından, zeytinyağının kozmetik, parfüm ve tedavi amaclı merhem yapımında kullanıldığı anlaşılmıştır. M.Ö. 1100 yıllarına tarihlenen, Miken döneminin kıyı şehri Antik Pylos sarayında bulunan bir yazıtta, kentte üretilen parfümün yapımında kullanılan malzemelerin neler olduğu anlaşılmış ama tarif bulunamamıştır. Myken kökenli parfümlerin konduğu kapların özelliği "üzengi kulplu" olmalarıdır. Myken döneminin sonunda, M.Ö. 1000 yıllarında Yunan Yarımadası’nda yükselmeye başlayan Antik Yunan Medeniyeti güzel kokulu yağ kullanımını devam ettirecektir. Homeros’un her iki destanında soylu sınıfın kullandığı yağların en iyi kalite zeytinyağı olduğu konusunda görüşbirliği vardır.
Yunan mitlerinde baş Tanrıça Hera’nın, baş Tanrı Zeus’u baştan çıkarmak için, vücudunu yağ ile ovması şöyle hikaye edilir;
Kapıları, başka hiç bir tanrının açamadığı gizli sürme ile kapanan bir odaya girdikten sonra ışıklı kanatlarını örttü,
Homeros, İlyada XVIII, (Patroklos'un cenaze törenleri).
Kahramanların atlarını yağlama kültürü uzun süre devam etmiş görünüyor; Osmanlı Devleti’nde padişah ve padişah sarayına âit olan ahırlarda at ve develerin yağlandığı, Midilli zeytinyağı kaynaklarının bu işe ayrıldığı biliniyor.
At üzerindeki soylu erkek kahramanlar ile insan biçimli pagan tanrılarının maceralarını dillendiren Homeros'un tek bir kişi olmadığına inanılıyor. M.Ö. 6. yüzyılın ortalarında Ege Denizi kıyılarındaki sözlü hikaye anlatma geleneğinin birden fazla kişi tarafından yazıya geçirildiği üzerinde görüşbirliği mevcut.
Şehir devletlerin ortaya çıkışı ile zeytinyağı, öncelikle kent soylu kadınların kullandığı kozmetik ürünlerde kullanılan bir malzeme olmuş. Parfüm yapımında kokulu bitkileri/çicekleri karıştırmak, cilde sürülmesini kolaylaştırmak ve kokuyu sabitlemek amacıyla -bozulmayan ve kokuyu içinde hapsetme özelliği olan- zeytinyağı veya badem yağı kullanıldı. Roma dönemine doğru, bilgi birikimi ile gelişen yeni üretim teknikleri, zeytinyağının arzını arttıracaktır. Teknik bilgi ve zanaatkarlığın gelişmesiyle toprak kaplar yanında cam kaplar da aynı amaçla kullanılmaya başlanır.
Girit kazılarında ele geçen linear B yazıtlarından, zeytinyağının kozmetik, parfüm ve tedavi amaclı merhem yapımında kullanıldığı anlaşılmıştır. M.Ö. 1100 yıllarına tarihlenen, Miken döneminin kıyı şehri Antik Pylos sarayında bulunan bir yazıtta, kentte üretilen parfümün yapımında kullanılan malzemelerin neler olduğu anlaşılmış ama tarif bulunamamıştır. Myken kökenli parfümlerin konduğu kapların özelliği "üzengi kulplu" olmalarıdır. Myken döneminin sonunda, M.Ö. 1000 yıllarında Yunan Yarımadası’nda yükselmeye başlayan Antik Yunan Medeniyeti güzel kokulu yağ kullanımını devam ettirecektir. Homeros’un her iki destanında soylu sınıfın kullandığı yağların en iyi kalite zeytinyağı olduğu konusunda görüşbirliği vardır.
Yunan mitlerinde baş Tanrıça Hera’nın, baş Tanrı Zeus’u baştan çıkarmak için, vücudunu yağ ile ovması şöyle hikaye edilir;
Kapıları, başka hiç bir tanrının açamadığı gizli sürme ile kapanan bir odaya girdikten sonra ışıklı kanatlarını örttü,
Tanrısal bir merhemle, arzu uyandıran güzel vücudundan her türlü biçimsizlikleri sildi,
Sonra koyu, ıtırlı, tanrısal ve kokusu kendisi için hazırlanmış bir yağ ile ovundu,
Zeus'un sarayında şişesini salladığı zaman gök ve yer ıtırıyla dolardı.
Homeros, İlyada II, (Hera'nın Zeus'u Uyutma Hazırlığı).
O devirlerde soylu varsıllar arasında, hem kadın hem de erkeklerin, vücutları yumuşak olsun diye hamamda yıkandıktan sonra zeytinyağı sürdükleri biliniyor. Homeros'un hikayeleri incelendiğinde; zeytinyağının bu kullanım şeklinin temizlenme alışkanlığının vazgeçilmez bir parçası olduğu anlaşılır. Aynı destanlarda, ölü gömme töreni öncesi, ceset yıkandıktan sonra cenazeye kokulu kremler ve yağ sürme geleneğinin de yaygın bir uygulama olduğu görülür.
Antik Mısır, Yunan ve Roma toplumları tarafından tercih edilen kokulardan biri ‘Mendesian ve Metopian Parfümü’ dür. Mısır’da "metopiyon" denilen kokudan elde edilmiştir. Bununla birlikte bu parfümün içerisinde; acı badem, çok fazla olgunlaşmamış zeytinin yağı, kakule, deve dikeni, bal, şarap, mür, Mekke balsamının meyvesi, çavşır otunun reçinesi ve çam reçinesi vardır. Şehir halkının yakıcı sıcaklık ve kavurucu güneşin derilerini kurutmasını önlemek ve cilt hastalıklarından korunmak için, zeytinyağı ve biberiye gibi çeşitli kokulu yağları ciltlerine uygulamayı alışkanlık ettikleri düşünülüyor.
Hellenistik dönem nekropol alanlarındaki kazılarda mezar hediyeleri arasında parfüm koymak için kullanılan alabastronlar (genellike kaymaktaşından yapılma, armut formundaki ayaksız ve kulpsuz, zemini oval biçiminde yapılmış parfüm kabı), parfüm için kullanılan küçük bir vazolar bulunmuştur. Mezar kalıntılarında zeytin çekrdeği kalıntıları zeytinin kutsallığı ile ilişkilidir.
Zetinyağı ve saf zeytinyağının kullanıldığı esanslı ürünler günümüz dinsel ayinlerinde hala kullanılmaktadır. Kıdemli rahipler tarafından kutsanan yağ ile hristiyan sakrament ritüellerinde kişiler, Avrupa'da hükümdarların taç giyme ritüellerinde kral ve azalmış olmakla birlikte klisedeki nesneler kutsanıyor.
Natürel sızma zeytinyağı çağdaş kozmetik ürünlerinin yapımında hala kullanılan bir malzemedir.
En ünlü çivi yazısı edebiyatı Gılgamış Destanı'ndaki ana erkek kararkterlerden Enkidu'nun vahşi karakteri bir yosma tarafından yağ ile ovularak uygarlaştırılmıştır. “Mesih” sözcüğü günümüzde her ne kadar "kurtarıcı" anlamında kullanılsa da, kelimenin etimolojik kökeni, “merhem”den (vücuda sürülecek yağ, vücudu yağ ile ovmak) gelir. Yadudi inancı literatüründe İsrailoğulları’nın ilk kralı Şaul M.Ö. 1035’de tahta çıktığında, alnına zeytinyağı sürülerek kutsanmışdır. Yahudi mabetlerinde kullanılan eşyalar zeytinyağı ile ovularak kutsal hale getirilmiş, mabede Tanrı için getirilen sunulara zeytinyağı eklenmiştir.
Hristiyan inancı literatüründe İsa'nın ayakları Meryem isimli bir kadın ya da yosmanın saçları ile ovulmuş, böylece kadın tövbe ederek hristiyan olmuştur. Kiliselerde "Chirisma, Kutsal Yağ" yapımında kullanılan ana malzeme saf zeytinyağıdır, kıdemli rahipler tarafından gerçekleştirilen bir törenle saf zeytinyağının içine esnaslar eklenir ve saklama kabında muhafaza edilir. Klisede gerçekleştirilen sakramentlerde, yeni tahta çıkmış krallara yapılan törenlerde ya da kilise içindeki hiyerarşik ritüellerde ve kilisedeki nesneleri kutsamak için kullanılır. Kutsama amaçlı zeytinyağlı kutsal yağ kullanım geleneği günümüzde de devam etmektedir.
Antik Mısır ve Yunan uygarlıklarında zeytinyağı, boyalarda "bağlayıcı madde" (renk ya da boya moleküllerini bir arada tutan) veya koruyucu katman olarak kullanılmış olabilir. Fakat bu görüşü destekleyen bilimsel kanıt yok denecek kadar azdır. . Zeytinyağının kuruma süresinin uzun olması (keten tohumu yağına kıyasla) pratikte dezavantaj yaratmış olsa gerek, bu nedenle sanatsal boya yerine "mobilya cilası" veya "ahşap koruma" gibi alanlarda kullanılmış olabileceği de düşünülüyor ama bu görüşü de destekleyecek bilimsel veri bulunmamaktadır. Atina'da bulunan MÖ 5. yüzyıla ait bir çömlek üzerindeki kalıntılarda, zeytinyağı ve balmumu karışımı tespit edilmiştir. Ancak bu, dekoratif amaçlı mı yoksa koruyucu bir katman mı olduğu belirsizdir
Derleyen: Uğur Saraçoğlu, Hekim, Zeytin ve Zeytinyağı Üreticisi (ugisaracoglu@yahoo.com.tr)
Kaynakça:
1. Antik Çağda Parfüm, Hazırlayan: Meryem Karakurt, Tez Danışmanı: Prof. Dr. Hüseyin Üreten, T.C. Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, 2019.
2. Antik Yunan Dünyasında Parfüm ve Parfüm Kapları, Doç. Dr. Cenker Atila, Antik Çağdan Günümüze Parfüm, Myrina Yayınları, 17, Arkeoloji ve Sanat 2, 2021.
3. Antik Çağda Batı Anadolu’da Zeytin ve Zeytincilik; Gülhan Mumkaya, Yüksek Lisans Tezi, Tez Danışmanı: Prof. Dr. Özdemir Koçak, Konya, 2012.
4. https://www.atlasobscura.com/articles/cleopatras-ancient-perfume-recreated.
5. Zeytinin Akdeniz’deki Yolculuğu; Konferans Bildirileri, Dr. Alp Yücel Kaya, Ertekin Akpınar, 2016.
6. https://en.wikipedia.org/wiki/Bastet.
7. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/643288.
8. https://academic.oup.com/bjd/article/188/Supplement_4/ljad113.289/7207269?login=false#google_vignette.
9. Kültepe Tabletlerinde Geçen Asurlu Tüccarlara Ait Altından Kült Eşyaları; Nurgül Yıldırım, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 53, 2 (2013) 327-343.
10. " ...Onlarla Oturacak, Yiyecek Ve Yağlanacak” ... us bat aklat u passat istîsunu; îrfan Albayrak,Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Sümeroloji Anabilim Dalı, Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri (ArAn), //1, 2004, 1-21.
11. https://phys.org/news/2019-05-scent-cyprus-perfume.html.
12. https://exarc.net/issue-2020-2/ea/ancient-distillation-and-experimental-archaeology.
13. https://fr.wikipedia.org/wiki/Tapputi-Belet-ekalle.
14. https://worldsensorium.com/tapputi-badakallim-the-oldest-perfumer-on-record/.
15. https://cyberlipid.gerli.com/oxidation/oil-paint-history/.
Homeros, İlyada II, (Hera'nın Zeus'u Uyutma Hazırlığı).
O devirlerde soylu varsıllar arasında, hem kadın hem de erkeklerin, vücutları yumuşak olsun diye hamamda yıkandıktan sonra zeytinyağı sürdükleri biliniyor. Homeros'un hikayeleri incelendiğinde; zeytinyağının bu kullanım şeklinin temizlenme alışkanlığının vazgeçilmez bir parçası olduğu anlaşılır. Aynı destanlarda, ölü gömme töreni öncesi, ceset yıkandıktan sonra cenazeye kokulu kremler ve yağ sürme geleneğinin de yaygın bir uygulama olduğu görülür.
Antik Mısır, Yunan ve Roma toplumları tarafından tercih edilen kokulardan biri ‘Mendesian ve Metopian Parfümü’ dür. Mısır’da "metopiyon" denilen kokudan elde edilmiştir. Bununla birlikte bu parfümün içerisinde; acı badem, çok fazla olgunlaşmamış zeytinin yağı, kakule, deve dikeni, bal, şarap, mür, Mekke balsamının meyvesi, çavşır otunun reçinesi ve çam reçinesi vardır. Şehir halkının yakıcı sıcaklık ve kavurucu güneşin derilerini kurutmasını önlemek ve cilt hastalıklarından korunmak için, zeytinyağı ve biberiye gibi çeşitli kokulu yağları ciltlerine uygulamayı alışkanlık ettikleri düşünülüyor.
Hellenistik dönem nekropol alanlarındaki kazılarda mezar hediyeleri arasında parfüm koymak için kullanılan alabastronlar (genellike kaymaktaşından yapılma, armut formundaki ayaksız ve kulpsuz, zemini oval biçiminde yapılmış parfüm kabı), parfüm için kullanılan küçük bir vazolar bulunmuştur. Mezar kalıntılarında zeytin çekrdeği kalıntıları zeytinin kutsallığı ile ilişkilidir.
Zetinyağı ve saf zeytinyağının kullanıldığı esanslı ürünler günümüz dinsel ayinlerinde hala kullanılmaktadır. Kıdemli rahipler tarafından kutsanan yağ ile hristiyan sakrament ritüellerinde kişiler, Avrupa'da hükümdarların taç giyme ritüellerinde kral ve azalmış olmakla birlikte klisedeki nesneler kutsanıyor.
Natürel sızma zeytinyağı çağdaş kozmetik ürünlerinin yapımında hala kullanılan bir malzemedir.
En ünlü çivi yazısı edebiyatı Gılgamış Destanı'ndaki ana erkek kararkterlerden Enkidu'nun vahşi karakteri bir yosma tarafından yağ ile ovularak uygarlaştırılmıştır. “Mesih” sözcüğü günümüzde her ne kadar "kurtarıcı" anlamında kullanılsa da, kelimenin etimolojik kökeni, “merhem”den (vücuda sürülecek yağ, vücudu yağ ile ovmak) gelir. Yadudi inancı literatüründe İsrailoğulları’nın ilk kralı Şaul M.Ö. 1035’de tahta çıktığında, alnına zeytinyağı sürülerek kutsanmışdır. Yahudi mabetlerinde kullanılan eşyalar zeytinyağı ile ovularak kutsal hale getirilmiş, mabede Tanrı için getirilen sunulara zeytinyağı eklenmiştir.
Hristiyan inancı literatüründe İsa'nın ayakları Meryem isimli bir kadın ya da yosmanın saçları ile ovulmuş, böylece kadın tövbe ederek hristiyan olmuştur. Kiliselerde "Chirisma, Kutsal Yağ" yapımında kullanılan ana malzeme saf zeytinyağıdır, kıdemli rahipler tarafından gerçekleştirilen bir törenle saf zeytinyağının içine esnaslar eklenir ve saklama kabında muhafaza edilir. Klisede gerçekleştirilen sakramentlerde, yeni tahta çıkmış krallara yapılan törenlerde ya da kilise içindeki hiyerarşik ritüellerde ve kilisedeki nesneleri kutsamak için kullanılır. Kutsama amaçlı zeytinyağlı kutsal yağ kullanım geleneği günümüzde de devam etmektedir.
Antik Mısır ve Yunan uygarlıklarında zeytinyağı, boyalarda "bağlayıcı madde" (renk ya da boya moleküllerini bir arada tutan) veya koruyucu katman olarak kullanılmış olabilir. Fakat bu görüşü destekleyen bilimsel kanıt yok denecek kadar azdır. . Zeytinyağının kuruma süresinin uzun olması (keten tohumu yağına kıyasla) pratikte dezavantaj yaratmış olsa gerek, bu nedenle sanatsal boya yerine "mobilya cilası" veya "ahşap koruma" gibi alanlarda kullanılmış olabileceği de düşünülüyor ama bu görüşü de destekleyecek bilimsel veri bulunmamaktadır. Atina'da bulunan MÖ 5. yüzyıla ait bir çömlek üzerindeki kalıntılarda, zeytinyağı ve balmumu karışımı tespit edilmiştir. Ancak bu, dekoratif amaçlı mı yoksa koruyucu bir katman mı olduğu belirsizdir
Derleyen: Uğur Saraçoğlu, Hekim, Zeytin ve Zeytinyağı Üreticisi (ugisaracoglu@yahoo.com.tr)
Kaynakça:
1. Antik Çağda Parfüm, Hazırlayan: Meryem Karakurt, Tez Danışmanı: Prof. Dr. Hüseyin Üreten, T.C. Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, 2019.
2. Antik Yunan Dünyasında Parfüm ve Parfüm Kapları, Doç. Dr. Cenker Atila, Antik Çağdan Günümüze Parfüm, Myrina Yayınları, 17, Arkeoloji ve Sanat 2, 2021.
3. Antik Çağda Batı Anadolu’da Zeytin ve Zeytincilik; Gülhan Mumkaya, Yüksek Lisans Tezi, Tez Danışmanı: Prof. Dr. Özdemir Koçak, Konya, 2012.
4. https://www.atlasobscura.com/articles/cleopatras-ancient-perfume-recreated.
5. Zeytinin Akdeniz’deki Yolculuğu; Konferans Bildirileri, Dr. Alp Yücel Kaya, Ertekin Akpınar, 2016.
6. https://en.wikipedia.org/wiki/Bastet.
7. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/643288.
8. https://academic.oup.com/bjd/article/188/Supplement_4/ljad113.289/7207269?login=false#google_vignette.
9. Kültepe Tabletlerinde Geçen Asurlu Tüccarlara Ait Altından Kült Eşyaları; Nurgül Yıldırım, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 53, 2 (2013) 327-343.
10. " ...Onlarla Oturacak, Yiyecek Ve Yağlanacak” ... us bat aklat u passat istîsunu; îrfan Albayrak,Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Sümeroloji Anabilim Dalı, Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri (ArAn), //1, 2004, 1-21.
11. https://phys.org/news/2019-05-scent-cyprus-perfume.html.
12. https://exarc.net/issue-2020-2/ea/ancient-distillation-and-experimental-archaeology.
13. https://fr.wikipedia.org/wiki/Tapputi-Belet-ekalle.
14. https://worldsensorium.com/tapputi-badakallim-the-oldest-perfumer-on-record/.
15. https://cyberlipid.gerli.com/oxidation/oil-paint-history/.