Sabun Kültürü Geçmişi IV - Sanayi Devriminden Günümüze

03-04-2023 13:37
Sabun Kültürü Geçmişi IV - Sanayi Devriminden Günümüze
Michel-Eugène Chevreul (1768-1889), kimyager. Kimya literatürüne yeni bir dizi organik maddeyi sokmuş, sabunlaşma reaksiyonunu bilimsel anlamda tanımlamıştır. Hayvansal yağların kimyasal bileşimini tanımlamış, renk teorileri ile Fransız resim tekniklerini etkilemiştir. Ağaçlardan izole ettiği birkaç renkli bileşen mevcuttur. Renklerin optik karışımı üzerine ayrıntılı araştırmalar gerçekleştirip binlerce tondan oluşan renk ölçekleri üretmiştir.


Avrupa Coğrafyası

Fransız İhtilâli döneminde Marsilya ve çevresinde sabun üretimi yılda 3500 tona, sabun fabrikalarının sayısı 34'e çıkar, sabun artık bir ihraç ürünüdür, en çok Amerika'ya gönderilmektedir. 1800 lü yılların başında, Fransız kimyager Nicolas Leblanc soda ile işleme usulünü keşfeder, bu keşif sabun üretiminde ciddi bir artışa neden olacaktır, Louis Pasteur iyi kişisel hijyenin hastalıkların yayılmasını azaltacağını ilan etmiştir.

18. yüzyıl’da, kimyasal yağlar ve kontrast renkler konusundaki çalışmaları ile ünlü Michel Eugene Chevreul’un gerekli kimyasal formülleri ortaya koymasıyla, modern anlamda sabun üretiminin yapılacağı dönem başlar. Bu dönemden önce, sabun yapımında kullanılan kül veya doğal soda çözeltisinde birçok yabancı madde bulununuyordu, bundan dolayı elde edilen sabunlar istenilen saflıkta ve beyazlıkta değildi. 17. yuzyılın sonunda, iki kimyager, fransız kimyager Nicolas Leblanc ve İskoç kimyager James Keir’in tamamen kimyasal yollarla soda imal etmesi sabun üretiminde yeni bir dönem başlatacaktır, fakat ilk başlarda bu yöntem maliyetli olduğu için hemen yaygınlaşamaz. Bununla birlikte, sabun üretimi tarihinde, üretimin basit bir ev işleğinden ya da zanaat olarak bir el işciliğinden ticari anlamda endüstriyel bir sanayiye evrileceği dönemin başlangıcına gelinmiştir.
 
Londra’da kaliteli şeffaf sabun üretimine 18. yüzyılın başlarında  başlanır. Bununla birlikte, İngiltere'de kaliteli sabun,  daha yüzyıl boyunca, sadece üst tabaka seçkinlerin kullandığı bir lüks tüketim malzemesi olarak kalacak ve sıradan halka ulaşamayacaktır.

Fransa devleti, Napolyon harplerinden sonra, sabuna bir hayli yüksek oranlarda vergi koyar, ardından 1853 de bu yüksek oranlı vergi kaldırılır. Bu karardan sonra devletin bir milyon sterline yakın bir vergi kaybı olacak, ama toplumda sabun kullanımı artacaktır. 1884’te İngiliz Sanayici William Hesketh Lever (1851 – 1925) tarihteki ilk ambalajlı sabunları pazara sunar. 18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başları itibariyle endüstriyel ölçekte sabun üretimi, sabun kullanımında büyük artış sağlayacaktır.

1863’te, Belçikalı kimyager Ernest Solvay karmaşık bir metota sahip, büyük bir enerji tüketimi ile gerçekleştirilebilen Leblanc sürecinin yerine kullanılabilecek, daha ucuz ve uygulaması kolay Solvay yöntemini tarif eder. Böylece alkali hammadde oluşturma maliyeti düşmüş, üretilen sabunların hem kalitesi hem de miktarı artmıştır.

19. yüzyıla ulaşıldığında, endüstriyel soda üretimi, buhar gücünün kullanılması, ulaşımdaki gelişmeler ve sağlık kurallarının önemini üzerindeki toplumsal farkındalığın artması Avrupa kentlerinde sabun üretimini doruk noktasına ulaştıracaktır.

Sanayi Devrimi ile birlikte, sabun üreticileri üretim kapasitelerini, buharlı üretim araçları icat edildiği oranda arttırmaya başlamışlardır. Hammadde olarak kullanılan zeytinyağı talebi karşılanamaz duruma gelir. Sömürge limanlarından hammadde olarak kullanılacak olan yağların tedariki ile sorun çözülür, bundan dolayı sabun üretimi formüllerinde de bazı değişikliklere gidilir. Tohum yağları, donyağı ve koko yağı gibi yeni yağları kullanarak sabun üretimine hız verilir. Avrupanın güneyinde hammadde olarak bitkisel yağlar tercih edilirken, kuzeyinde hayvansal yağlar tercih edilmektedir, balık yağı bile kullanılmıştır. Sabun yapımı için hazırlanan akışkan eriyiğe -sabun hamuruna- çeşitli esanslar ve çiçekler katılarak, sabun kültürü zenginleştirilir.

Marsilya, Cenova gibi Akdeniz sahil kentlerinde bulunan sanayilerdeki fabrikalarda sodyum karbonatlı sabun yapımı yaygındır, bunda dolayı üretilen çıktı "sert sabun" türüne girmektedir. Avrupa'nın bir çok yerinde yumuşak potas sabunlarını, sert sodyum sabunlarına dönüştürme denemesi tuzlu su ile yapılmıştır, fakat bu işlemin ilk ne zaman yapıldığı bilinmiyor.
 

Osmanlı Devleti Coğrafyası
 
Hem Fransa hem de Osmanlı devleti tekstil ve yün işlikleri (Fes üretimi de dahil) sabuna ciddi bir ihtiyaç duyuyordu. 1800 yıllarının başında Marsilya sabun işliklerinin ihtiyacı olan zeytinyağı ithalatının %55’i Osmanlı zeytin bölgelerinden yapılıyordu. Girit’in ünlü zeytin bölgesi Hanya ise bu arzın %22’den fazlasını karşılıyordu.
 
17. ve 18. yüzyıllarda, Osmanlı Devleti sabundaki temel alkali madde olan külün taşınmasını zorunlu kılan mali düzenlemeleri kolaylaştırır. Bu politika, külün Humus ve Hama çöllerinden (bugün Suriye’de) Trablus’a ulaştırılmasını kolaylaştıracaktır. Bu kül nakliyesinin üçte ikisi, yasal olarak, Osmanlıların Trablus’ta kurduğu dört adet devlet sabun işliğine tahsis edilir. bu uygulama Trablus'daki "Han al-Sabun" yerel sabun endüstrisinin kalbine dönüşecektir. Bu süreç sonunda, Trablus sabunları Levant’ın (Lübnan) dışındaki noktalara ve hatta Osmanlı dünyasının ötesine ulaşacak bir duruma gelir.

Osmanlı topraklarında geleneksel sabun üretim biçimine "sergi sabunculuğu" denir, üretim “sabunhâne” adı verilen işleklerde yapılırdı. Bu yöntemde sabunlar kalıp olarak dökülürdü. Geniş bir zeminde sergi şeklinde açılır, kalıplar şeklinde kesilir ve üretimi yapan usta ile atölyenin ismi ahşap damga ile sabunun üzerine basılırdı. Üretim yöntemlerinin sanayileşmesi ile ahşap damga (sabun mührü) kullanımı çok azalmıştır, bununla birlikte, az da olsa, hala kullanıldığı az sayıda küçük sabun işletmesi vardır.

Antakya’da yaklaşık 2 milyon ton zeytin hasadı yapılırken, 1 milyon 650 bin tondan fazla sabun üretimi gerçekleştirildiği tarihsel kayıtlarda geçiyor.

Girit, hem zeytinyağı hem de sabun işlikleri alanında önemli bir gelişme gösterir, Girit adasında 1723 yılında altı olan sabun işliği sayısı, 1750’lerde oniki, 1783’de ise onsekizi bulur.


Kuzey Amerika'da Sabun Üretimi

Amerika’da sabun endüstrisinin gelişmesi domuz pastırması ve mum üretim sektöründeki yeniliklerle ivme kazanacaktır. Kasaplık mesleğinin yaygınlaşması, halkın kendi hayvanını kendi kesme alışkanlığının yok olmasına neden olur, diğer taraftan ampulun keşfi hammadde olarak hayvansal yağların kullanıldığı mum endüstrisini geriletir. Bu iki gelişmeden ilki kasaplar üzerinden toptan yağ eldesini kolaylaştırırken, diğeri sabun üretimi için ayrılan yağın miktarında artışa neden olur. 19. yüzyılın ilk yarısında, Cincinnati’li mum imalatçısı William Procter mum sektöründen vazgeçip sabun sektörüne girmeye karar verir, bu aksiyon, tarihsel süreçte, ortağı James Gamble ile birlikte, dünyanın en büyük tüketici ürünleri şirketine [Procter & Gamble] dönüşmesinin başlangıcıdır.
 
1886’da küçük bir sabun atölyesi satın alarak sektöre giren William Hesketh Lever ve kardeşinin kurduğu şirket ise günümüzde "Unilever" adı ile bilinen global bir şirkete dönüşecektir.

Günümüzde Sabun Kültürü
 
Zamanla hammaddeye yönelik geliştirilen birçok kimyasal buluş uygulama ve  teknolojik gelişmeler ortaya çıkar. Modern çağda sabun kullanımının bu kadar yaygınlaşmasının en büyük nedeni mikroorganizmalarla savaştır, temizlik alışkanlıkları ve temizlik kültürü ile hastalıkların ve ölümlerin azaltılabileceği anlaşılmıştır.
 
Günümüzde, ticari sabun yapımında kullanılan sentetik katkıların ve kimyasalların olumsuz etkilerine karşı yükselen farkındalık, "geleneksel sabun" arzını arttırmaya başladı.

Geleneksel yöntemle zeytinyağlı sabun üretimi yoğun el emeğine ve ustalığa dayanan zor ve zahmetli bir süreç, hava ve iklim koşullarına bağlı olarak günler süren yoğun bir uğraştır. Üretim sürecinde yapay sertleştirici, köpük verici, koruyucu ve kimyasal koku verici maddeler ve hayvansal kökenli yağ kullanılmaz.

Günümüzde temizlik ve kozmetik amaçlı kullanımı yanı sıra medikal tedavi (sivilce, kepek) ve dekor amaçlı (süs sabunları) kullanım kültürü ortaya çıkmıştır.

Derleyen: Uğur Saraçoğlu (mustabeyciftligi@gmail.com)
 
Kaynaklar:
 
1. Türk Kültür Coğrafyasından Özel Bir Örnek: Türk Sabunları, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Ekim 2019, Dr. Güven Şahin, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya Anabilim Dalı.
5. Türkiye'de Sabunhaneler; Müge Çiftyürek, Doktora Tezi, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Sanat Tarihi Doktora Programı, Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021.
Doktora Tezi, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Sanat Tarihi Doktora Programı.
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.